Enerji konusuna ve yatırımlarına değinen Tatar, Asrın Projesi olarak ifade edilen Türkiye’den asma borularla su getirme projesinin başarısının altını çizdi. Tatar, fosil yakıtın getirdiği sıkıntılara da yer vererek, yine Türkiye’den kabloyla elektrik getirilmesiyle Kıbrıs’ın her iki tarafında bu sıkıntıya son verilmesi planlarından bahsetti, bu dev projelerle geleceğe emin adımlarla yüründüğünü kaydetti.

Güney tarafa ve çeşitli uluslararası platformlarda, her zaman Kıbrıs’ta barışı ve uzlaşıyı istediklerini yinelediklerini kaydeden Tatar, Türkiye’nin desteği, Türk dünyasının değerlendirmeleri ve yeni gerçeklere göre bir anlaşma zemini bulmak için çabalarını sürdürdüklerini kaydetti.

Federasyon temelinde bir anlaşmanın zemininin kaybolduğunu, onca yıl yürütülen çalışmaların boşa çıktığını belirten Tatar, Kıbrıs Türk halkını yok oluşa sürüklemeye ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den dışlamaya yönelik bir anlaşmaya inanmadıklarını vurguladı.

– “KKTC Türk dünyasının ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdır”

İki devletin iş birliği ile yine anlaşma olabileceğini ve bu anlaşma ile kuzeyde bağımsız, egemen bir Türk devletinin yaşamaya devam edebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun ne kadar önemli olduğuna vurgu yaptı.

Tatar, teknolojinin de gelişmesi ile artık mesafelerin yakınlaştığını, Türk milletinin her yerde beraber olabilme erdemine ulaştığını belirterek, en güneydeki Türk Devleti olmanın ve Türk Dünyası’nı Doğu Akdeniz’e ulaştıran devlet olmanın sorumluluğuna işaret etti.

Tatar, “Doğu Akdeniz’de buradan binlerce kilometre uzaklıkta, bağımsız bir Türk devleti olan KKTC Türk dünyasının ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin bu doğrultudaki gayretlerine büyük destek veren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Tatar, Erdoğan’ın Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını her platformda dile getirdiğini ve haklarının tanınması için çağrı yaptığını anımsattı.

“Kıbrıs Türkü uluslararası anlaşmalar gereğince egemen bir halktır. mutlak surette Kıbrıs’ın geleceğinde söz hakkı vardır” diyen Tatar, asla bağımsızlıktan, egemenlikten ve KKTC’den vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

– “Ata yurdu, ata topraklarımız Kırgızistan bizim için büyük bir değer”

Ata yurdu, ata toprakları olan Kırgızistan’ın büyük bir değer olduğunu ve iki halkın ortak değerler ve maneviyat paylaştığını ifade eden Tatar, İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” sözlerinin önemine dikkat çekti.

“Ne mutlu Türk’üz. Ne mutlu buradayız” diyen Tatar, “Sizlerin kalbi benim kalbimle örtüşmüştür. Bu tek yürek, bizlerin geleceğe emin adımlarla taşıyacak, en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Tatar, başta KKTC’nin gözlemci üye olarak Türk Devletleri Teşkilatı’na üyeliğine büyük destek veren Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov olmak üzere, Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ceylan Alpaslan, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı İlyas Demirci, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan ve Milletvekili, Kırgızistan-KKTC Dostluk Grubu Başkanı Dastanbek Cumabekov ve emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.

– Fahri doktora töreni

Konuşmaların ardından fahri doktora törenine geçilerek, Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora ünvanı verildi, cüppesi giydirildi.

Törende, Üniversite’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a fahri doktora verilmesine ilişkin kararı da okunarak, Tatar’a ünvanın “Kıbrıs Türk halkının hak, hukuk, eşitlik ve özgürlük mücadelesini her platformda savunması, Kıbrıs’ta iki devletin egemen eşitliği prensibinde çözüm konusunda gayretleri, Mavi Vatan konusunda sarsılmaz bir iradeyle Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket etmesi, KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olma sürecindeki unutulmaz çabaları, Tanrı Dağları’ndan Beşparmak Dağları’na uzanan kardeşlik köprüsünün güçlenmesini sağlaması, Türk dünyası halklarının birbirlerini yakından tanımaları ve Türklük bilince yaptığı katkılar” nedeniyle verildiği kaydedildi.